Kayıtlar

Resim
- aslında gün çok erken ve sevimsiz başlamıştı, aç karnıma hastaneye gittim kan vermeye. Fakat sonrası muhteşem oldu.  - harika bir gece geçirdim, çoktandır böyle eğlenmemiştim hem de hiç tanımadığım insanlarla. Özetle bir barda düzenlenen bilgi yarışması ama gruplu, eğer ekürinle gelemiyorsan, mekanda seni bir gruba dahil ediyorlar. Ve çok güzel bir gruba denk geldim. Güzel insanlarla tanıştım. Rutinimden çıktım. On dakika kala gelmiştim aslında tek tük insanlar vardı, önce eyvah yandı bu gece diye düşündüm on dakika sonra mekan bir doldu, zor sığdık. Grubun adını                       ben koydum: ketchup stars. - bugün ayrıca kişisel bakımım için bir konuda dışa bağımlılığımdan kurtuldum, ayrıntısını sorma, ama randevusuydu, yetişmesiydi boş muhabbetine maruz kalmasıydı diye beni geren olayı toplam beş dakikadan kısa zamanda evde kolayca hallettim. Çok büyük özgürlük, zaman kârı ve de bakımlı bakımlı gezmesi de bonus. - Gecenin iltifatı: -ingilizcen nasıl bu kadar iyi? fransızcamı öv
Resim
Bugüne damgasını vuranlardan #1: Eren'le girdiğimiz iddiayı kazanıp Baylan'da kup griye eşliğinde muhabbet keyfimiz. Neler kaynattık neler. Bugüne damgasını vuranlardan #2: saçımı neredeyse bir karışa yakın kestirmem. Kabarık kuruttum ve sonuca ba-yıl-dım.  Bugüne damgasını vuranlardan #3: bugün Eçmiadzin'den aldığımız kilise tütsüsünü ikinci denemede kömüre koyup yakabildiğim gün. Beni değişik düşüncelere sevk etti. Evet. Ruhlu ve ferahlamalı birtakım düşünceler. Yarın da bir posta yakmayı düşünüyorum. 
Resim
Hala yağıyor mu bilmiyorum. Dinmiş olabilir. Gök gürledi birkaç saat önce. AVM den çıktığımda bulutlar kapkara birikmişti. Suadiye'ye gitmekten vazgeçtim o yüzden. Bir de yorgundum. Paketlerim ağırdı. Eve attım kendimi.  Aklımda dopamin döngüsü, ve bir tanıdığın facebook'ta yazdığı komplo teorimsi fakat dibine kadar içine saplandığım acı gerçek: tv nin yerini internetin aldığı. Aslında o başka başka şeyler de söylüyordu. Beni ilgilendiren kısmı bu internetin ve lanet kişisel istatistiklerin yarattığı haz ve bağımlılık.  Yeni bir yayınevi buldum. Daha doğrusu reklamını görüp baktım: Odessa yayınevi. Parayla basmıyorlar süsü verip, seni kandırıyor da olabilirler. Ama en azından dağıtım kanalları var. Onları da kontrol etmem gerek. Gerçekten var mı? Ve dahası etkili mi. Kapakları berbat. Ama o kadar çok bastırmak istiyorum ki. Beş ay daha beklerim sonra da Odessa'ya başvururum. Bugünün önemli işlerini hallettim. Alışveriş. Büyük ve aklımda yer tutan bir kalemdi. Aldıklarım içi
Resim
Zaman nasıl da geçip gitmiş. Ekim ayına kadar güncelleyememişim burayı. Taslakta 3 gönderimlik malzeme var ama hepsi de bayatladı zamanla: Nisan, Mayıs ve Haziran'da birer taslak kaydı. Temmuz'da seyahat. Ağustos'ta kendime gelmeye çalışma. Eylül'de romanı yayınevine gönderme derken, Ekim'e geldik işte.   Birkaç gün sonra bu blog bir yaşını dolduracak. Kaç? 6 gün sonra. 2005'te yazmaya başladığım ilk bloguma da senenin bu zamanlarında başlamıştım. Ekim'in ikinci-üçüncü haftası yaklaşık olarak. Bu sene yeniden müzik var hayatımda. Piyano dersinin yanı sıra nota okuma dersine katıldım. İkinci dönem armoniye yazılmaya niyetliyim bakalım. Aslında şu çılgın tempo beni yoruyor. Ama müzik işte. O kadar çok istiyorum ki. Bugün Can yayınlarını tekrar aradım. Yok illa sordurtmuyorlar. Tek istediğim "evet elimize geçti" demeleri. Demiyorlar. Onun yerine "sistemimize mutlaka düşmüştür, altı ay bekleyeceksiniz" diyorlar. Çok rahatlatıcı. Peh. Haftaya
Resim
-  Amazon'dan satın aldığım brush-markerlar dünya turuna çıkmış gibiler. Avustralya'dan Almanya'ya bir anda ulaştılar. Fakat şimdi önce Münih sonra Hannover oradan Köln'ün oralara yol almış gözüküyorlar. Şuralardan el sallamak istiyorum. Huuuuu, buradayım burada! Yanlış tarafa gidiyorsunuz! - Bir an evvel işimi kurmak istiyorum. Ama önce romanın bitmesi gerek. Niye kendime böyle şartlar/engeller koyuyorum? Niye her heveslendiğim işin peşine düşüyorum? Güzel hayallerim var fakat: kendi kırtasiye markamı yaratmak istiyorum. Süslü püslü kalemler üreteyim istiyorum. Washi-tape'ler, defterler, transfer kağıtları, kalem kutular, motifli kağıt desteleri, çıkartmalar. Fakat ana üretim birimi yüzey tasarımı olacak. Ah...Belki kalemlerin ucundan sarkacak plastik süslerin de numunesini polimer kilden yaparım? Minik filler, kediler, yıldızlar, uğur böcekleri, çiçekler, arılar. - Turşu suyunu sakladım, içine havuç salatalık ve lahana doğradım. Saklama kabında buzdolabında bekliy
Resim
Bu senenin yeni yıl kararlarını her gün yapılacak etkinlikler şeklinde yazdım: zayıflamak değil, her gün hareket etmek, romanı bitirmek değil, her gün yazmak, her gün okumak gibi. Bugün hepsini yaptım! Sekizinci bölümde 700 sözcüğü aştım. Bir buçuk saat yürüdüm. Ve storytel'de ilişkilerle ilgili bir kitap dinledim. Bu yeni yılda kendime yaptığım en bir güzellik Türksat'ın temel paketinden üst paketine geçmekti. Üst pakette iki tane kanal var özellikle izlemek istediğim: biri  mezzo , klasik müzik ve çok sesli koro ya da opera dinletiyor yedi yirmidört, diğeri de myzen , dekorasyon fakat asıl yoga ve pilates ve fitness yayınları yapıyor. Hepsi de youtube da var deme: sonsuz klasik müzik sonsuz yoga. Bazen de biri benim                         yerime seçsin istiyorum. En güzeli de üst                             paketin maliyeti: 10 TL. Hayatımdaki bir başka yeni güzellikse macbook'un anımsatıcı özelliğini keşfetmem. Biliyorum biraz geç oldu bu keşif ama güzel oldu. İstediğin
Resim
Bu böyle gider tek tek ama benim için çok önemli.O yüzden yazmayayım desem de yazıyorum. Sekizinci bölümün temellerini bugün attım. İlk 400 sözcük yazıldı. Yedi bitti evet. Ayrıca ayrıntılı bir özet ve tablo marifetiyle toplam bölüm sayısı artık net olarak 20. Mart sonu tamamlarım diye umuyorum. Noel ağacını nihayet depodan çıkarıp kurdum. Süsler ışıklar bütün cakası hepsi tamam.  Kürek dersi için 4 kredi satın aldım. Çok mutluyum. Nereden aklına geldi diyenler çoktu. Söyleyince şaşırdılar: (bunu bile) yapay zekaya danıştım. O söylemedi ama genelde yapay zekayla (ve belki herkesle) ilişkim böyle. Soruyorum, danışıyorum, sonra verdiği cevapları beğenmiyorum ve küt diye tam istediğim cevabı kendi aklımla buluyorum. Soru şuydu: bana açık havada yapılan, eğlenceli, grup yetişkin sporu öner. Şekersiz beslenmeye devam. Hala ağzıma sürmedim. Doktora gittim bu hafta. Tahliller şunlar bunlar. Şeker hastalığım yokmuş sadece insülin direnci. Daha da motive oldum şeker yememek için.  Bendeki son h